Yıllardır kendim hakkında büyük bir kafa karışıklığı yaşıyorum: Çocukluğum ve özellikle de yaz tatillerim çok keyifli mi geçti, yoksa benim için bir işkence miydi? Taşrada büyümüş bir çocuk olarak üniversiteye gelene kadar her yaz tatilinde çalıştım. Akademik olarak başarılıydım, aynı zamanda “gerçek hayatı” öğrenmem gerektiğini düşünen bir aile ortamında büyüdüm. Fakat sadece ailemin isteği değil kendi isteğim de çalışmamda etkili oldu.
Öncelikle ufak girişimlerle başlayan kendi işimi kurma maceralarım vardı, fakat bu çocuk girişimcinin elinden kimse tutmamıştı. En küçük girişimcilik maceram büyük bir mıknatıs bulmak ve onun ucuna ip bağlayıp sokak sokak gezip mıknatısın çektiği metal parçalarını biriktirip eskiciye satmak olmuştu. Fakat bir-iki gün gibi kısa bir sürede bu işin en fazla sakız alabilecek kadar para kazandırabileceğini görmem zor olmadı. Bu ilk maceram ilkokul yıllarımın başlarına dayanıyor. Yine ilkokul yıllarımda dükkânları gezip kader kısmet satma, buz dondurma satma, kırtasiyeden aldığım toplu Ninja Kaplumbağalar çıkartmalarını sınıf arkadaşlarıma tek tek satma (karlı bir işti J ) babamla birlikte pazarlara gidip tatlı satma girişimlerimde ufak çapta kazançlarım olmuştu. Fakat ilk “gerçek anlamda” iş deneyimim bir poşetçinin yanında çırak olarak işe başlamamdı diyebilirim.
Öncelikle ufak girişimlerle başlayan kendi işimi kurma maceralarım vardı, fakat bu çocuk girişimcinin elinden kimse tutmamıştı. En küçük girişimcilik maceram büyük bir mıknatıs bulmak ve onun ucuna ip bağlayıp sokak sokak gezip mıknatısın çektiği metal parçalarını biriktirip eskiciye satmak olmuştu. Fakat bir-iki gün gibi kısa bir sürede bu işin en fazla sakız alabilecek kadar para kazandırabileceğini görmem zor olmadı. Bu ilk maceram ilkokul yıllarımın başlarına dayanıyor. Yine ilkokul yıllarımda dükkânları gezip kader kısmet satma, buz dondurma satma, kırtasiyeden aldığım toplu Ninja Kaplumbağalar çıkartmalarını sınıf arkadaşlarıma tek tek satma (karlı bir işti J ) babamla birlikte pazarlara gidip tatlı satma girişimlerimde ufak çapta kazançlarım olmuştu. Fakat ilk “gerçek anlamda” iş deneyimim bir poşetçinin yanında çırak olarak işe başlamamdı diyebilirim.